Kaç Para Kaç Film İncelemesi: Kaç Para Kaç

Afiş

Fragman

Künye

Tür: Dram, Psikolojik

Süre:104 Dakika

Yapımcı: Atlantik Film (Türkiye)

Yönetmen / Senarist: Reha Erdem

Oyuncular: Taner Birsel, Bennu Yıldırımlar, Zuhal Gencer ve Bülent Emin Yarar

Bütçe: -

Yapım Yılı: 1999

Dili: Türkçe

Yönetmenliğe reklam filmleri çekerek başlayan Reha Erdem, eğitim için gittiği Paris’ten döndükten sonra çektiği “A Ay” filmi ile Nantes Film Festivalinde ödül almıştır. “Kaç Para Kaç”, yönetmenin 2. uzun metrajlı film deneyimidir. Atlantik Film çatısı altında çıkan film bağımsız yapımdır denilebilir. Bu durum yönetmene, ticari kaygı ve baskı olmadan zihnindekileri, direkt perdeye aktarma fırsatı vermiştir. Film, günümüzde rastlamanın pek mümkün olmayacağı hükûmet eleştirileri ihtiva eder.

Kaç Para Kaç, filmin oyuncularından Taner Birsel ve Bennu Yıldırımlar’ın ilk başrol deneyimleridir.

Film, 2001 Akademi Ödüllerinde, yabancı filmler kategorisinde
Türkiye'yi temsil etmiştir.

Kaç Para Kaç; yaşamın her alanında en küçük ahlaksızlığa karşı olan
biri, şartlar kendi lehine değiştiğinde -emek harcamadan eline yüksek
miktarda para geçince- aynı şekilde dürüst olmaya devam eder mi ?
sorusuna cevap arayan bir film. Filmde para, ölçüsüz şekilde
rahatsızlık verici bir unsur olarak kullanıldığı için, oyunculukların
arka planda kaldığını düşünüyorum. Üstelik filmin figürasyonunda bile,
günümüzün popüler oyuncularını görmek mümkün. Örneğin, her ne kadar tanıması güç olsa da, Özgür Ozan’ı garson rolünde görüyoruz. Yani kadronun oldukça
zengin olduğunu söyleyebiliriz.

"Büyük paralar, küçük insanları değiştirebilir"

Film Selim karakteri üzerine kurulu. Selim özünde iyi, sessiz-sakin bir insandır. Aynı zamanda çok dürüsttür. Ya da öyle davranmak için kendini zorlar.
Küçük dükkânında gömlek satarak geçimini güçlükle sağlayan iyi bir
aile babasıdır aslında. Dükkânda indirim isteyen müşterisine "para kolay
kazanılmıyor" diyecek kadar kıt kanaat geçindiği için, sürekli
tasarruf etmeye çalışır, ailesini de bu konuda baskılar. Durum böyleyken,
kendince dürüstlüğünden ödün vermez, çocuğunun yerde bulduğu
parayı kullanmak istemez. Paranın miktarı 100/3 dolar olunca son derece
ahlaklı olan Selim, bir gün taksiye biner ve koca bir çanta dolusu
para bulur. 100 doları harcamaya imtina eden Selim, aynı dürüstlüğü
paranın miktarı 450.000 dolar olunca da gösterebilecek midir ?

Bulduğu para taksiden az önce inen adama aittir, ilk şoku atlatan Selim
taksiden iner, paranın sahibini bulmaya çalışır. Başarılı olamaz. Daha önce bu kadar
parayı bir arada görmeyen Selim panikler. Bir taksiciden, paranın banka çalışanı tarafından bankadan çalındığını öğrenince daha da panikler, ne yapacağını
iyice bilemez hale gelir. Parayı harcaması mümkün olmadığı için,
saklar. Korkudan sürekli paranın yerini değiştirir, paradan kurtulma
planları yapar. Tabii bu yükü daha fazla taşıyamaz ve paradan yavaş
yavaş kullanmaya başlar. Bu durum Selim'in psikolojisi, ruh hali ve
davranışlarına da olumsuz anlamda yansıyacaktır. Selim parayı harcar
ama huzursuzdur, çaresiz hisseder. Selim'in yaşadığı değişimi, başta
karısı olmak üzere çevresi fark eder. Ama diğer insanlarla arasındaki
mesafe ve Selim'in parayı bulmadan önceki içine kapanıklığı, içinde
bulunduğu bunalım durumunu başkalarıyla paylaşamamasına yol açar.
Böyle bir durumdan yardımsız sıyrılması pek de kolay değildir. Ancak
Selim duyarsızlaşıp, değişmeye başlar. Nefsine hâkim olamamış,
zaaflarına yenik düşmüştür. Yerde bulduğu parayı harcamayı ahlaka
mugayir olarak gören Selim, ahlaksızın teki olup çıkmıştır. Filmin
başındaki iyi aile babası figürü, gece kulübünde para yemeye başlar.
Hayvanlara zarar verir, çırağına iftira atar. Selim kendi içinde hesaplaşmalar yaşarken,
parayı harcamaya devam eder. Ev eşyalarını, gittiği mekânları
değiştirir. Bir yandan psikolojisi iyice çöker, polislerden korkar.
Dükkânı soyulur ama korkudan polise bildiremez. Biraz rahatlamak
amacıyla ailesini de alıp şehir dışına çıkar. Kafasını dağıtmak için
çıktığı bu küçük tatil, gazetede parayı çalan kişinin intihar ettiği
haberini okumasıyla kâbusa dönüşür. Selim dönmek ister, vicdanıyla baş
başadır. İşler artık çok daha zordur ve hiçbir şey eskisi gibi
olmayacaktır.

Filmde, zayıf karakterli insanların, çıkarları doğrultusunda ne kadar
alçalıp değişebileceğini, basitleşebileceğini görüyoruz. Pek geniş bir
kitleye hitap etmeyen konu, zaman zaman insanı rahatsız edecek
sakinlik bile Selim'e hayat veren Taner Birsel'in olumlu anlamda ön
plana çıkmasını engelleyememiş. Filmde karakterler rotalarını menfaat
doğrultusunda çizdiği için, olaylar değil, karakterler ön plana
çıkmış. Kaç Para Kaç; Sevin Okay ve Ara Güler gibi hoş sürprizler barındıran,
kesinlikle izlenmesi gereken bir film.